bozkurt lotus olayı ne demek?

Bozkurt Lotus Olayı

Bozkurt Lotus Olayı, 1930'lu yıllarda Türkiye ile Fransa arasında yaşanan ve uluslararası hukukun önemli bir örneği olarak kabul edilen bir deniz kazasıdır.

Olayın Özeti:

2 Ağustos 1926 tarihinde, Ege Denizi'nde Midilli Adası açıklarında, Türk bandıralı Bozkurt adlı gemi ile Fransız bandıralı Lotus adlı gemi çarpışmıştır. Çarpışma sonucunda Bozkurt batmış ve 8 Türk denizcisi hayatını kaybetmiştir.

Hukuki Süreç:

Olayın ardından, Lotus gemisinin Fransız kaptanı Demons, Türk makamları tarafından tutuklanmış ve insan öldürmekten yargılanmıştır. Fransa, Türkiye'nin bu yargılama yetkisine sahip olmadığını savunarak Uluslararası Daimi Adalet Divanı'na (UAD) başvurmuştur.

Uluslararası Daimi Adalet Divanı Kararı:

UAD, 7 Eylül 1927 tarihinde verdiği kararda, uluslararası hukukta açıkça yasaklanmamış olan bir fiilin yapılmasının serbest olduğuna hükmetmiştir. Divan, Türkiye'nin yargılama yetkisinin uluslararası hukuka aykırı olmadığına karar vermiştir. Bu karar, devletlerin egemenlik haklarının geniş bir yorumunu içermesi nedeniyle önemlidir.

Olayın Önemi:

Bozkurt Lotus Olayı, uluslararası hukukta yetki, egemenlik ve uluslararası%20hukuk gibi temel kavramların tartışılmasına yol açmıştır. Ayrıca, devletlerin kendi karasularında veya bayrak taşıdıkları gemilerde işlenen suçlar üzerindeki yargılama yetkisi konusunu da gündeme getirmiştir.

Sonuç:

Bozkurt Lotus Olayı, uluslararası hukuk alanında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve günümüzde de hukuk fakültelerinde sıklıkla incelenen bir dava örneğidir.